Günümüzdeki adı manavlık olan bu meslek, Antep’te en kalabalık esnaf gruplarından biriydi. Hüderciler, kentin muhtelif mahallelerinde hizmet vermişlerdi.
Eski zamanlarda dışarıdan meyve-sebze gelmez, satılan tüm ürünler Antep civarındaki köylerde yetiştirilirdi. Hüderciye gelen ürünler öncelikle tasnif edilir, çürük, olgunlaşmamış olanları ayıklanırdı. Türüne göre, tohum, kurutmalık ve salça yapılmak üzere hüdercinin evine gider zayi edilmezdi.
Meyve ve sebzeler mahra adı verilen tahtadan yapılmış, ağzı geniş, dibi dar çıkıntıları olan büyük kaplarda gelirdi. Mahraların yük hayvanlarına rahat bağlanması ve kolay kaldırılması için altında ve üstünde 10 – 15 cm çıkıntıları olurdu.
Meyve sebzeler dükkâna geldikten sonra tabla denilen ahşaptan yapılma etrafı kasnakla çevrili kaplarla dükkânın önüne konulurdu. Pazarlarda el terazisi kullanılırdı. Hüderciler mevsimine göre; taze - salamura peynir, turşu, hevenk üzümü, hevenk narı, yoğurt, pekmez, zeytinyağı, şirik (susam yağı) gibi yiyecekler satarlardı.