Devlipçilik

(Bulgurculuk)






Bulgur yapmak için önce buğday bol ve temiz suyun olduğu Alleben’e götürülürdü. Yere bez açılarak, üzerine taş konulur çökertilir, suyun gidiş yönü daraltılarak buğdayın zayi olmasını önlemek için süzeklerle kapatılırdı. Yıkanan buğdaylar büyük kazanlarda kaynatılır, kaynatılan buğday yere serilir; pislik, çöp gelmesin diye etrafında bekçiler konulurdu. Buğdaylar kuruduktan sonra toplanırdı.

Devliplerin ortasında bir merkez, etrafında da silindir bulunurdu. Silindirin bir ucu eşek, at veya insana bağlanır ve bir eksen etrafında döndürülerek bulgur çekilirdi. Çekildikten sonra kepeğinden ayrılma işlemine geçilirdi.

İşyerleri için özel olarak allefci çağırılırdı. Allefciler ön yönü kenarsız, ince tahtadan yapılmış tablada bulguru savurarak kendilerine özgü bir beceri ile taşlarından ve kepeklerinden temizlerlerdi. Taş ve kepekten arındırılan bulgur satışa sunulurdu.

Buğday devlipleri şimdiki Hükümet Konağı, Merkez Bankası ve Postahane’nin bulunduğu yer olan Çukurbostan’da olur, buralarda sergi açılıp kurutulurdu. Devlipin eski Türkçe adı Tink” idi. Şirvani Camii önündeki meydana ”Tink önü” denirdi. Burada da eskiden bir devlip vardı.

Bereketli, besleyici ve lezzetli olmasıyla Antep mutfağında önemli yeri olan bulguru, her aile, mahalledekilerle birlikte birbirlerine yardım ederek kendileri yapardı. Antep’in nüfusu arttıkça bu gelenek kaybolmuş, makineleşme dönemine girilmesiyle birlikte paketler halinde bulgur alımı başlamıştır.